Sex Hikayeleri

2 sene önce - Admin Ekledi - 1042 Kez Okundu

Komşumuz Nurcan Hanım – Porno Hikaye

Komşumuz Nurcan Hanım – Porno Hikaye

İşten geldiğim bir gün ekmek almak için markete gidiyordum. Önümden bir kadın yürüyordu. Site yaşayanlarıyla fazla muhattap biri değilimdir. Kadının başı kapalı, altında dar bir kot vardı. Fakat kalçaları o kadar belli oluyordu ki, sikimin uzun zamandır ilk defa coştuğunu hissettim. Ne muazzam bir kalçaydı, dar kot ise baldırlarını zor zaptetmiş, bıngıl bıngıl titriyordu. Kadın sitenin bahçe kapısını açıp çıkacakken döndüğünde tanıdım. Sitedeki komşularımızdan Nurcan ablaydı bu. Kocası sümsüğün tekiydi. Kadını ne zaman görsem (Ah bir versen seni ne sikerdim be!) diye hayal edip, geceleri de 31 çektiğim bir yavruydu Nurcan abla!

Beni gördüğünde, “Merhaba Çağlar!” dedi. Ben de, “Merhaba!” dedim, kasıtlı olarak ‘Abla’ demedim, çünkü yürüyüşü beni acayip azdırmıştı, mümkün olsa hemen orda bir yerde yatırıp amını götünü sikmek istiyordum. Nurcan abla, “Annenler de tatile gitmiş, sen çalışmaya devam galiba?” dedi. Ben de, “Malesef… Ama böylesi daha iyi, evde yalnız olmak gibisi yok. Sadece bir kötü tarafı var, yemek derdi, yoksa ben hayatımdan memnunum!” dedim.

Nurcan abla hiç beklemediğim bir şekilde, “O zaman hiç kafana takma, akşam yemeğini ben getirecem!” dedi. “Yok zahmet etmeyin, ben derin dondurucudan birşeyler çıkarırım…” dedim. “Olmaz öyle şey! Yoksa annen ‘Bakmamışlar oğluma!’ der!” dedi ve sanki daha önceden o muazzam kalçalarına baktığımı anlamış gibi iki kat sallayarak önümden yoluna devam etti. O kadar güzel sallanıyordu ki kalçaları, izlerken bile insanı boşaltacak şekildeydi. Kalçalarının çok sıkı olduğu belliydi. O sümsük herifin bu kadını sikebilme ihtimalini düşünerek marketten ekmeğimi alıp eve girmiştim bile.

Nurcan ablanın yemek getirmesini bekleyecektim. Uzandım yatağa, açtım interneti ve Nurcan ablaya benzeyen hatunların sikişmelerini izledim bir süre. Ama akşam yemeği vakti geçtiği halde Nuracan abla gelmeyince, biraz da iş yorgunluğundan uyuya kalmışım. Kapının zil sesine uyandım. Üzerime hafif dar bir atlet giyip, şortla kapıyı açacaktım ki, sikimin kazık gibi olduğunu farkettim. Sikimin inmesi için biraz beklemeyi düşündüm, ama sonra (Belki yarağımın sertliğini farkeder ve bana kendisini siktirir!) düşüncesiyle ve umuduyla direkt kapıyı açtım.

Elinde tepsiyle karşımdaydı. Sitede arada bir selamlaştığım hatunu şimdi çok yakından görüyordum. Gözüme ilk çarpan dudaklarının kalınlığı ve göğüslerinin de ihtişamıydı. Bu kadın resmen sikilmek için doğmuştu. Kalçalarının büyüklüğü, göğüslerinin iriliği, dudaklarının kalınlığı… Mmhhh, hayal etmesi bile harikaydı. “Merhaba!” dedi. Ben de, “Merhaba!” dedim. “Kusura bakma, biz yemeği yedik, ama hemen getiremedim… Adnan abin’in kahvehaneye gitmesini bekledim…” dedi.

Aslında kocasından saklayacak bir durum yoktu. Gayet normal bir durumdu bu, komşusunun oğluna yemek götürecekti, kapının ağzından verip gidecekti, hepsi bu. Ama kocası gittikten sonra yemeği getirmesi, beni ‘Acaba?’ düşüncelerine saldı. Fakir umudu işte, içimden ‘Belki de?’ dedim. Biraz mahçup şekilde, “Soğuduysa önemli değil, ısıtırım, da fırını kullanmayı bilmiyorum…” dedim (Aslında fırını kullanmayı biliyordum!). “O zaman ben ısıtayım!” diyerek, tepsiyi bana uzattı ve içeriye girdi. Kapıyı kapattı. Arkasını bana dönüp, ayakkabılarını çıkarmaya başladı. Ayakkabılarını sanki onun harika kalçalarını görmemi istiyormuşçasına arkasını dönerek çıkarması beni iyice azdırmıştı. Kendi kendime, (Oğlum Çağlar, bu karıyı bugün siktin siktin, yoksa daha çoook böyle seks hikayeleri okuyarak yaşarsın!) dedim.

O önde, ben arkasında, içeri girdik. 10 adımlık yerde öyle bir sallıyordu ki kalçalarını, (Hadi be salak herif, ne duruyorsun, yumulsana bana!) der gibiydi. Üzerinde beyaz bir Body, altında o dar kotu ile fırına eğildiğinde kalbimin atışını dışardan farketmesi an meselesiydi. Gözlerim o muazzam götündeydi. Sanki bilerek fırını ayarlama işlemini uzun tutuyor, fırının bütün düğmeleriyle oynuyordu. Ama nasıl ve ne şekilde yaklaşacaktım ki? Aniden üzerine saldırmam herşeyi berbat edebilir, rezil rüsva olurdum. En iyisi, onu oturtup biraz muhabbet etmekti.

Fırının zamanlama işlemini ayarlayıp tepsiyi fırına koydu. “Tamamdır, yemek ısınınca fırın kendiliğinden kapanacak. Başka bir ihtiyacın var mı Çağlar, onuda yapıp gideyim!” dedi. İçimden (Seni sabaha kadar sikmeye ihtiyacım var!) demek geldi, ama tabii ki söyleyemezdim bu kadarını. “Teşekkür ederim, valla zahmet oldu… Sigara içiyorsanız bir sigara ikram edeyim, buyrun salona geçelim!” dedim. Ayıp olmasın diye hayır diyemeyeceğini tahmin ediyordum. Tahmin ettiğim gibi de oldu. “Peki, olur!” dedi ve önümden kıvırta kıvırta yürüyerek salona gitti. Koltuğa oturdu. Sigarayı uzattım, yaktım ve karşısına oturdum. Artık herşeyiyle karşımdaydı, göğüslerinin ihtişamı, gözlerindeki sanki (Seks için yaratıldım!) bakışı. Dar kottan taşan baldırları, bacak bacak üstüne atışı, (Sik lan artık beni, sümsük kocamın sikemediği amımı götümü sik!) der gibiydi. Muhabbeti nerden açayım derken o açtı:

“Ee nasıl gidiyor, aynı yerde mi çalışıyorsun?”

“Evet, aynı yerdeyim, memnunum yerimden.”

“Ee başka nasıl gidiyor?”

“Valla nasıl gitsin, akşamları arkadaşlarla kafa dağıtmaya gidiyorum, evlenene kadar böyle.”

“Yok mu evlenecek birileri bakalım?”

“Valla yok, hiç te umudum yok açıkçası! Nerdeee annemlerin zamanındaki, sizin zamanınızdaki kızlar!”

“Aramızda o kadar yoktur ya!” 🙂

“Valla ben de öyle düşünüyorum, en fazla 2-3 yaş!”

“Yok, o kadarda genç değilim!” 🙂

“35 üstü demeyin, inanmam!”

“35 yaşındayım!”

“Hmmm!” (Tam sikilecek yaştaydı aslında, işini bilen bir afet!)

“Sen de haklısın, evet, bu devirde kızlar çok bozuldu! Hem evlilik zor iş, bak ben evlendim de noldu? Öyle böyle maçı götürüyoruz!”

“Valla ben de bu dünyada adalet yok diyordum kendi kendime!”

“Neden?”

“Yanlış anlamayın lütfen, çok tatlı ve güzel bayansınız, eşiniz de eli yüzü düzgün biri, ama bence aranızda açık bir fark var!”

“Ay teşekkür ederim, ama Adnan duymasın bunu, valla kıyamet kopar, bilmiyor sana geldiğimi zaten, iyice huysuzlanır!”

“Valla huysuzlanacak birşey yok, görünen bu! Ben hep açık sözlü oldum hayatımda, eğer beni her yönden mutlu edebilecek birini bulursam o gün evleneceğim!”

“Ohooo, seni her şekilde mutlu edebilecek biri bu zamanda zor valla Çağlar!”

“Siz de mi bulamıyorsunuz aradığınız her şeyi eşinizde?”

(Bundan sonra ağzından çıkacak laflar artık işin rengini belli edecekti. Ya bu akşam bu yavru kocası eve gelene kadar altımda ciyak ciyak ciyaklayacaktı, ya da arkasını dönüp gidecekti!)

“Çoğu şeyin eksikliğini yaşıyorsun valla Çağlar. Yaş ilerledikçe bazı şeyler daha da zorlaşıyor. Her anlamda!”

“Valla sizin gibi biriyle evli olsam gece gündüz hiçbir eksiklik yaşatmazdım! Ama dedim ya, dünyada adalet yok!” 🙂

(Bu söz çok hoşuna gitmiş olacak ki, resmen gözlerinin içi güldü!)

“Annenler nezaman geliyor?”

“Haftaya!”

“Ohhh, ev boş, biraz dağıtırsın kafanı, iyi olur!”

“Neyle dağıtacağım, bütün kızlarla bağlantımı kopardım bu ara, ne yapacağım tek başıma evde?”

“Ee sen de başka birisini bul, yok mu aklında kimse?”

“Valla biri var, ama korkuyorum söylemekten. Bir de hoş olmayan bir durum var…”

“Neden ki?”

“Evli birisi… Ama çok tatlı, çok güzel, çok sexy, hiç eksik bırakılmayacak biri!”

“Evli olması biraz sıkıntıymış, ama o da istiyorsa arada bir kaçamak yapmak lazım yaa!”

(İçimden bu iş oldu dedim, şimdi ürkütmeden devam etmeliydim!)

“Ee söylesem mi ki, çok çekiniyorum? Ama aylardır hayalimde!”

“Valla yakın bir yerdeyse bence şansını dene, ne kaybedersin ki?” 🙂

“Yakın yakın! Şu an karşımda oturuyor!”

(Bana bakışı birden değişmişti, sanki ciddileşmişti!)

“Çağlar bu konuşmanın benim üzerimde döneceğini tahmin etmiştim, ama ne sen söyledin böyle birşeyi, ne ben duydum, tamam mı, lütfen!”

“Keşke söylemeseydim, şimdi daha da kötü olacağım, reddedilmek ve böyle bir şey yapmak utanç verici!”

“Keşke daha farklı pozisyonda olsaydık belki olabilirdi, ama evliyim!”

“Peki neden bu konuşmaları tamamlayana kadar bekledin? Bunları duymak hoşuna gitti ve belki de ‘Acaba?’ diye düşündün, şimdi neden ‘Hayır!’ diyorsun?”

“Çağlar aynı sitedeyiz ve evliyim, bir duyulursa ikimiz de yaşayamayız buralarda, yuvam yıkılır, rezil oluruz!”

“Ben seni sürekli rahatsız edecek, yada sen beni sürekli rahatsız edecek değilsin ya! Sadece birbirimizi arzu ettiğimizde mutlu olacağız hep! Aynı sitedeyiz tamam, ama illa evime gelmen, ya da benim senin evine gelmem gibi bir zorunluğumuz yok ki! Gelmem de, başka yerlerde buluşuruz! Lütfen, seni çok istiyorum! İnan tahmin ettiğin kötü şeyler başımıza gelmeyecek!”

(Yanına gidip elini tuttum. Ateş gibi yanıyordu avuç içleri!)

“Bilmiyorum Çağlar… Kötü, çok kötü bir şey yapıyoruz…” dediği anda parmaklarımı dudaklarına götürüp, “Sus, Allah aşkına sus ve senelerdir çektiğin eksikliği, senelerdir aradığın arzuyu birbirimizde bulmaya çalışalım!” diyerek yavaşça yaklaşıp dudaklarından öptüm. Soluk alışverisi hızlanmış, ancak beni terslememişti. Birden o da karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarıma o kadar ateşli ve o kadar azgınca yapışıyordu ki, adeta koparacaktı dudaklarımın etlerini. Dilimi içine çekiyor, dilini ağzımın içinde gezdiriyordu. Başındaki örtüyü çıkaracakken, “Dur o kalsın, seni böyle sevmek, böyle sikmek istiyorum!” dedim.

“Bana öyle şeyler yaşat ki Çağlar, bu yaptığıma pişman olmayayım!”

“Merak etme, o sümsük kocanın değerini bilmediği tüm hazinelerini en ince noktasına kadar seveceğim, öpeceğim, seni bugün çok mutlu edeceğim!”

“12’ye doğru Adnan kahvehaneden gelir, çok tadını çıkartamayacağız!”

(Saat 22:00’ye geliyordu.)

“Merak etme yavrum, sen yeter ki memnun kal, istediğin her an yanında biterim, seni ihya ederim. Bize şimdi 2 saat de yeter, daha sonra uzun uzun yaşarız tutkumuzu!”

Bodysini çıkardım. Bembeyaz bir cildi, bembeyaz bir südyenin içinde o orta büyüklükte harika göğüsler dimdik ve taptaze duruyorlardı.

“Kocan bunları hiç ellemiyor mu yavrum?”

“Gerizekalı am sikmekten başka birşey bilmez! Hadi sus artık, konuşma, uçur beni, madem o sümsüğü aldatıyorum, aldattığıma değsin, hayvanca doyur beni!”

Kadın artık azgınlıktan ve görmemişlikten kendini kaybetmişti. Hemen südyenini çıkarıp o muhteşem göğüsleri yalamaya, emmeye, diş atmaya ve sıkmaya başladım. Her işi aynı anda yapmaya çalışıyor, Nurcan’ı deli ediyordum. Dudaklarını ısırıyor, boynunu emiyordum. Sonra ayağa kaldırdım, arkasını döndürüp ilk defa 15 cm den az mesafedeki o muhteşem kot pantolununun içine hapsolmuş götü görüyorum. Az sonra o götü delercesine sikecektim, belki de sümsük kocası hiç götten sikmemişti bunu, ama ben ne yapıp ne edip sikecektim. Hatta amından önce götünden sikecektim.

Kotu üzerindeyken vücudunu biraz öne eğip doyasıya şaplak atmaya başladım. Hayvanca tokatlıyordum. Hafif inlemelerinin yanında ‘Şlakk şlakkk!’ diye çıkan tokat sesleriyle götünün yanakları bir sağa, bir sola gidiyordu. Ama o kadar sıkı bir götü var ki, hemen yerine geri geliyordu. Yavaşça kotunu arkadan çıkarmaya başladım. Yavaş yavaş içindeki siyah dantelli külodu görmeye başladığımda elim ayağım titremeye başladı. Kotu dizlerine kadar indirip, Nurcan’ı biraz daha öne eğip, külodu sıyırıp, kalçalarını iki yana ayırıp, o muhteşem iki deliğe tükürüğümü salıp yumuldum…

“Offf, Çağlarımmm, harikaaa, durmaaa, devam et aslanımmm, yakışıklım benimmm, offf, sok dilini içine, sok, durmaaa!” diyerek inliyor, zevkten kudurmaya başlıyordu. Amını yalamayı kısa kesip o muhteşem tertemiz göt deliğine dilimi bir sokup bir çıkartırken, Nurcan da zevkten kafamı bir bastırıp bir çekiyordu…

“Çağlar bu nasıl birşey, offf, senin altına yatmayacak kadının aklına sokayım ben. Offf, ne salakmışım ben, nerdeyse böyle birşeyi kaçıracaktım, offf, yala aslanım, yalaaa, offff, içine içine sok, durmaaa, kalsın dilin orda, götümün içinde kalsın, offf, kaşınıyorrr, çok hoşuma gidiyorrr, içim titriyor, ne olursun durmaaa!”

“Daha yeni başladık yavrum, seni öyle bir sikeceğim ki, artık o sümsük kocanın sikini bile almak istemeyeceksin içine, amın götün kaşınınca gelip altıma yatacaksın, o sümsük sikemedikçe benim altımda köpek olacaksın, amını götünü parçalayacağım, kapalı orosbum benim, türbanlı kahpemmm, sen ne azgınmışsın be, tüm tahminlerim doğruymuş, bu karı doymuyordur, bu sümsük bu yavruyu doyuramıyordur derdim hep, haksız değilmişim! Doğru söyle, benden başka biriyle aldattın mı o sümsük kocanı?”

“Beni memnun edersen anlatırım, hem süprizlerim bile olur!” 🙂

“Nasıl sürprizler?”

“Tek azgın, tek kocası doyuramayan bir ben mi varım sanıyorsun sen bu sitede?”

“Hemen şimdi ilk seni götünden sikmek istiyorum! Çekinerek isteyecektim, ama sen az orospu değilmişsin, bu muhteşem göt sikilmeden bu hale gelmez zaten! Ama önce sikimi yala bakayım!”

Heyecandan ölecektim. Ben hayatımda böyle yarak yalayan birini daha ne gördüm, ne duydum, ne hissettim. Ağzı resmen fırın, tükürükleri kaynar su gibiydi, sikimi içine çektikçe sanki sikimi kızgın ateşe atıyordum. İlkten alıştırdı sikimi ağzına, sonra gırtlağına doğru zorlamaya başladı. İşte o zaman bu sümsüğün anca amdan siktiğini, bu muameleyi ancak kimlerin altına yatınca öğrendiğini düşündüm. Kimbilir bu kaltak kimlerin altında inledi diye düşünürken, sikimin iyice kasılmaya başladığını hissettim. Ben bunları düşünürken Nurcan sikimi tüfek demiri gibi yapmış, taşşaklarıma inmişti. Topların birini bırakıp, birini alıyordu ağzına. Boşalacağımı hissediyordum.

“Boşalacam yavrum!”

“Ağzıma boşalmak istiyorsan boşalabilirsin!”

Sikimi ağzına sokup, elimle saçlarından tutup, git gel yapmaya başladım. Artık ipleri elime almıştım. Gırtlağına kadar sokuyor çıkartıyordum. Sikim tükürükten sırıksıklam olmuştu. Bazen Nurcan’ın ağzının kenarından tükürükler sızıyordu, eliyle silip devam ediyordu. Bu kadının içinden böyle bir orosbu, böyle bir iştah çıkacağını nasıl düşünebilirdim ki? Senede 9-10 defa karşılaştığım, dışardan hanım hanımcık gözüken bu kahpe, aslında tam bir seks makinasıymış…

Git-gelleri iyice arttırmıştım ve artık boşalacaktım. “Geliyorum orosbummm, hepsini yutacaksın ona göre!” dedim. Gözlerini ‘Tamam!’ anlamında yumup açtı ve deli gibi fışkırtmaya başladım o fırın gibi yanan ağzının içine. Her fışkırtışımda gözlerini yumuyor, sikimi daha da içeri almaya çalışıyordu. 7-8 saniye kadar sürdü boşalmam, sonra kendimi koltuğa attım. Terlemiştim. Nurcan ise ağzındaki döllerimi bana gösterip hepsini bir yudumda yuttu. Sonra ağzını açıp gösterdi, hepsini yuttuğunun kanıtı olarak.

“Sen nasıl bir kahpeymişsin, nasıl bir azgınmışsın, o sümsüğün beynini sikeyim ben, altında seks makinası var kıymet bilmiyor gavat oğlu gavat!”

“Bırak şimdi onu, hadi daha beni boşaltacaksın, madem götten sikeceksin, önce bu siki demir gibi yapmalıyım, içimi yara yara girsin!”

Bacak arama geçti ve inik sikimi dölüne bakmadan tekrar ağzına aldı. Deli gibi somuruyor, ojeli tırnaklarıyla göğüslerimle oynuyordu. Resmen pørnøcu kadınlardan ders almış gibiydi. Bu kadını kimler sikmişti de bunları öğrenmişti, ne zaman, nasıl öğrenmişti? Bunları ondan öğrenmem için onu deli gibi memnun etmeliydim.

Kısa sürede sikim eski halini alıp sertleşmişti. Şimdi ise o hayalini kurduğum eti sıkı sert götünü sikme zamanıydı.

“Yeter yavrum ikinciye boşaltacaksın beni, şimdi o muhteşem götünü sikme vakti, seni boşaltana kadar sikeceğim. Ne zamandır bu götün hayaliyle yanıyordum. Şimdiden söyleyim, sert olabilirim!”

“Senin canın sağolsun aslanım, dayanırım, yeterki beni doyur, yanıyorum cayır cayır!”

Elinden tutup kaldırdım. “Beni kendi yatağında sik!” deyince odama götürdüm. Yatağa yüzüstü yatırdım ve göbeğinin altına iki yastık koydum, şimdi götü tabak gibi karşımdaydı. 5-6 defa sertçe tokatladım götünün yanaklarını ve arasını açıp bir tükürük salladım. Yavaşça parmağımı soktum götünün deliğine ve bir kez daha anladım ki, bu kadın götünden de çatır çatır siktirmişti kendini.

“Ne kahpeymişsin be, demek götten de siktirdin başkalarına!”

“Ee, ne yapacaktım? Beni doyuran ödülünü alır aslanım, hadi geçir artık şu haşmetli yarağını götümün derinliklerine!”

“Merak etme, seni öyle bir sikecğim ki, yarım saat kendine gelemeyeceksin!”

Yavaşça sikimi deliğine bastırdım. Çokta fazla siktirmediği belliydi, ama çokta dar değildi deliği. Sikimin başı hafif içine girdi ve o muhteşem sıcaklığın ve darlığı hissettim ve hiç durmadan köküne kadar geçirdim, kalçaları dalgalandı ve sikim köküne kadar girdi.

“Offf, dur biraz, büyük geldi, iki dakika bekle sonra istediğin kadar sik!”

İki dakika içinde beklerken elim amcığındaydı, parmaklayıp, iyice amcığını sulandırdım. Ve sikimi hoyratça ileri geri yapmaya başladım artık. Ben geçirdikçe o muazzam kalça yanakları dalga dalga dalgalanıyor, o çıkan ‘Şak şak şak!’ sesi beni daha da tahrik ediyordu. Nurcan ise tırnaklarını çarşafa geçirmiş, “Offf, offf, çok güzel, çok güzel, durma, durma, geçirrrr aslanım, geçirrr!” diyerek aldığı zevkin tadını çıkartıyordu.

Abartısız 30 dakikaya yakın götünden çıkmadım. Ama artık deliği genişliyor gibi oldu. Nurcan ise altta artık zevkten dörtköşe olmuş, kendi kendine ahlayıp ohlayıp inliyordu. Birden ona söylemeden sikimi götünden çıkartıp amına geçirdim ve amını sikmeye başladım…

“Offf, bu ne? Ne zaman inecek bu yarrak, halen taş gibi, offf, offf, boşal artık canımm, içim eridi, bacaklarım tutuldu, akıt artık içime döllerini, hadi aslanım!”

“Lan kahpe korunuyor musun yoksa sen?”

“Herhalde korunuyorum yani, bir Adnan gavatı sikmiyor ya beni!”

“Lan kahpe, sana ilk ve son kez söylüyorum, benden başka kimseye siktirmeyceksin artık! Bir gavat kocan, bir ben, duydun mu beni?”

“Salak mıyım, artık yanıbaşımda duruyor böyle bir yarak, neden uzakta arayım? Söz lan, senden başka bu göte ama giren olmayacak! Bazen bizim boynuzlu girer amcığma başka yok!”

Amının sıcaklığı gitgide sikimi zorluyor, ama ben de boşalmamak için kendimi tutuyordum. Ama nafile, o sımsıkı götü yarım saate yakın sikmem ve ardından da fırın gibi amcığa girip sikmemin ardından kolay değildi. Boşalacaktım.

“Kahpe geliyorum! Amına mı, götüne mi, ağzına mı istersin?”

“İstediğin yere gel aslanımmm!”

Son birkaç hamle daha sertçe geçirdikten sonra sikimi amcığının köküne dayadım ve boşalmaya başladım. Ilık ılık akan döllerimin sikimin kenarından, Nurcan’ın amcığının kanarından dışarı süzüldüğünü hissediyordum. Boşalmam bitince yatağa attım kendimi. Nurcan ise kendinden geçmiş, nefes alışı yavaşlamış, öylece kalakalmıştı yatakta.

“Noldu yavrum, sümsük kocanın sikmesine benzemiyor değil mi?”

“Deli misin sen be, benzer mi hiç! Elim ayağım titredi, bağırmamak için dilimi ısırmaktan dilim şişti!”

“Eee, nasıldı, seni memnun edebildim mi sikişlerin sultanı?”

“İliğim kemiğim boşaldı aslanım, harikaydı, çok memnun kaldım!”

“O zaman anlat bakalım, bu zamana kadar kimlerin altına yattın? Bu sitede senin gibi azgın başka kimler var? Bana süprizin ne olacak?”

“Senin aklın orda kaldı dimi? Merak etme, bu siki içine almak isteyecek çok azgın karı bulurum sana!”

“Kim kız onlar?”

“Bu sitede benle beraber sikişen iki kişi daha var. Aslında gençlerin hepsi boklu da, ikisi benim gibi kendini tutamayanlar…”

Anlatmaya devam etti. O iki kişiyi öğrendiğimde şaşkınlığım bir kat daha arttı. Birisi karşı komşumuz, kocası hapiste olan, bütün iş yükü ev yükü üzerinde olan, 3 çocuk annesi Berrin abla. Abla dediğime bakmayın, aramızda yine Nurcan’ınki gibi yaş farkı var. Biz kadının durumuna üzülürken, o hiçbir şey yokmuş gibi çatır çatır sikişiyormuş. Bir diğeri ise başka bir komşumuz, kocasından ayrı, tek çocuklu, iş kadını biri. Dilek abla. O biraz daha yaşlı, ama iş kadını havası onu biraz daha çekici kılıyor. Nurcan anlattıkça ağzım açık kalıyordu. Beraber üçü grup bile yapmışlar. Dinledikçe sikim kazık gibi olmuş ve Nurcan da bunu farketmişti.

“Ne o aslanım, daha doymadın mı?”

“Ne doyması be kahpe, anlattıklarınla 5 posta daha sikişirim!”

“Sik aslanım, kıskanan mı var, hepsi senin artık!”

“Peki bana süprizin o iki yavru mu olacak?”

“Ohoo şimdiden pabucumu dama atarsan sikerim belanı! İlk önce beni doyuracaksın! Eğer beni ihmal edersen amına korum senin!”

“Merak etme yavrum sen ilk göz ağrımsın, 3 değil 33 tane orospu da getirsen ben yine senin o götü siktikçe zevk alacam, seni zevke getirecem, merak etme sen! Eee, nasıl yapacaksın bu işi?”

“Nasıl mı yapacağım? O orospularla ilk görüşmemizde ballandıra ballandıra anlatacağım beni nasıl siktiğini. İkisinin de ağzının suyu akacak, ki aslan gibi çocuksun, esmer, bıyıklı, kaslı, zıpkın gibi adamsın, o gece daha hayal ederek boşaltacaklar kendilerini!”

“Ulan ne karıymışsın be! Aklımı sikeyim, seni daha önce niye sikmeye çalışmamışım ki?”

“Ben böyle olacağını bilseydim, çoktan kuyruğu sallar altına yatardım aslanım! Olsun, geç oldu artık güç olmaz! Ama senin benim eve gelmen sıkıntı, görülme ihtimalimiz yüksek, ben sizinkiler yokken gelirim, ya da dışarı gideriz!”

“Aynen yavrum! Ya bize gelirsin, ya da dışarı gideriz!”

“Vakit geç oldu, ben kalkayım artık. Yarın kızları ararım, anlatırım sikişimizi, sulandırırım amcıklarını. Sonra 3’lü yaparız, 4’lü yaparız! İstersen, güvendiğin kişiler varsa, daha sonraları onları da alırız aramıza!”

(Saat 23:40 olmuştu!)

“Nereye kalkıyorsun, gavat kocanın eve gelmesine daha 20 dakika var! Sanki 10 km yol gideceksin AMK! Gideceğin yer şurası, o götü bir daha sikmeden bırakmam!”

“Gideyim ben canım yaa, gelir şimdi gavat!”

“Bir yalan uydurursun, çok mu zor ulan? AMK başka yarakları yerken yalan söylemiyorsun sanki ve alışık değilsin yalana!”

“Tamam tamam, dediğin olsun. Bizim gavatı kandırmak kolay, komşudayım derim!”

“Zaten komşudasın yavrum, yalan değil ki!” 🙂

“Haklısın!” 🙂

“Ne filim olurdu ama! Sümsük koca kahvede taş döşüyor, genç komşusu azgın karısının amına götüne döşüyor!” 🙂

“Hadi o zaman, başlayalım aslanım, temelli yorgun gitmeyim eve, bir soluk almalık zaman kalsın bana! Olur da şüphelenceği tutar salağın, güzelim hayatım mahvolmasın!”

Ayağa kalktı, önümde kıvırmaya, kalçalarını tokatlamaya başladı. Sonra bacak arama geçip sikimi ağzına aldı, emmeye başladı yine. Ben ise gözlerimi kapamış daha da yayılmıştım yatağın kenarında otururken. Bir ara götümün gıdıklandığını hissetdip gözümü açtım. Aına koduğumun karısı alta geçmiş götümü yalamaya çalışıyor!

“Napıyorsun AMK kahpesi, çıldırtacak mısın beni?” 🙂

“Daha dur aslanım bende ne numaralar var! Yavaş yavaş! Sen beni memnun ettin ya, gerisi bende, seninle öyle seksler yapacağız ki, bende bulduğunu kimsede bulamayacaksın, evlenip gitsen de, aha bu götle bu am kalacak aklında!” 🙂

Götümü yalamayı kesip, sikimi gırtlaklayıp yalamaya devam etti, deli gibi somuruyordu. Gözlerimi kısmış, onun bu azgın kahpe hallerini izliyordum. Gerçekten de dışardan normal, hanım hanımcık biri olarak gözüken kadın, iki saattir bir kerhane orosbusunu geçmiş, ruhu fahişeleşmiş, resmen içindeki orosbuluğu çıkarmıştı. Bunu ben yapmıştım ve iyi ki de yapmıştım, artık istediğim an onu çatır çatır sikecek, hertürlü fantaziyi uygulayacak, onun sayesinde başka amlar götler sikecektim, hem de kendi sitemde…

Sikimin kalktığını gören Nurcan, “Hadi aslanım yerleştir şu koca siki içime!” deyip domaldı önümde. Sikimi yavaş yavaş deliğe sürtüp geçirmemle kendini öne atması bir oldu. “Offf, nasıl giriyor içime, nasıl yakıyorrr, çok güzelll, çokkk, durmaaa, offf, keşke sabahlara kadar siksen beni aslanımmm!” dedi.

Ritmimi iyice hızlandırmış, yorgunluğum başlamıştı. İşimi hızlı hızlı sert sert yapıp, biran önce hem onu, hem kendimi boşaltmak olacaktı amacım. Deliler gibi köklüyordum, odada onun hafif çığlıkları ve ‘Şak şak şak!’ sesleri duyuluyordu. Arada bir var gücümle tokatlıyorum kalçalarını. Artık kendini sıkmayı bırakmış, o da inlemeye, açık açık bağırmaya başlamıştı. Artık ikimiz de ritmi bulmuş, delice hızlanmıştık, o kendisini kaybetmiş şekilde önümde domalık bir şekilde saçlarını bir o yana bir bu yana deliler gibi savuruyor, ben durmadan kalçalarını tokatlıyıp, sıkıyor, kızartıyordum…

O arada telefonunun sesini duydum, kesin gavat kocası arıyordu. Ama duymamış gibi yaparak köklemeye devam ettim. Nurcan duydu ve “Offf, Çağlarım, durrr, telefonum çalıyor, durrr, Allah aşkına durrr, kesildi soluğum, şu telefonu açayım, durr!” dedi. Ben ise 3-5 daha sertçe kökleyip bıraktım onu. Hemen gitti, telefonunu alıp geldi. Nefesini kontrol etti, nefes aldı, verdi. Tam açacaktı ki, gavat aramayı sonlandırdı. Nurcan, “AMK geri zekalısı, eve geldi herhalde, hemen döneyim şuna!” dedi ve aradı.

“Efendim canım? Nolsun canım, Berrin aradı, kahve içmeye çağırdı, onlardayım, kahvelerimiz bitmek üzere, gelirim 10-15 dakikaya!”

O anda piçliğim tuttu ve sikimi yavaşca götüne geçirip, bunu yan yatırdım. Sikim artık ulaşması gereken en uzak noktaya ulaşmıştı. Yüzüne baktım, yüz ifadesi ‘Yapma!’ der gibiydi. Sikimi içinde biraz hareket ettirdim. Dişlerini sıkıyor, dudaklarını ısırıyor, acı çekiyor, ama telefondaki gavat kocasına birşey belli etmiyordu.

“Offf, her yerim ağrıyor canım, çok yoruldum bugün, öldüm bittim, üzerimden tır geçmiş gibi resmen, Berrin de kahveye çağırınca hayır diyemedim. Cidden heryerim sızlıyor, ölü gibiyim, pertim çıktı!”

(Bana bakıp göz kırptı!)

Az orosbu değildi, her geçen dakika onun ne kadar aşağılık bir kahpe olduğuna şahit oluyordum. Bu nasıl bir orosbuluktu, filmlerde görüp heyecanlanırdık böyle şeylere, ama başıma gelebileceğine ihtimal vermek bile imkansızdı, şimdi ise altımdaki kancık sikim götünün derinliklerinde gidip gelirken telefonda kocasıyla konuşuyor, onu dalgaya alıyor, bir de bana bakıp göz kırpıyordu.

Ritmimi hafif hızlandırdığımda ağzını kapattı, halen telefonda kocası vardı. 5-6 giriş daha yaptım ve o nefesini ayarlayıp cevap verene kadar sikimi götünden çıkartıp yüzüne boşalmaya başladım. Nurcan şaşırmıştı, ama gülümsüyordu. Parmağıyla gözüne fışkıran döllerimi temizliyor, aynı zamanda kocasıyla konuşuyordu. En sonunda kapattı telefonu.

“Manyak mısın oğlum sen, napıyorsun, ya anlasaydı gavat?”

“Ne anlayacak amına koduğumun gavatı, dünyanın yarağını yemişsin anlamamış, benimle sikiştiğini nasıl anlayacak?”

“Haklısın, seni çok seviyor, hayatta beklemez senden böyle birşey!”

“Salak valla, salak bu gavat, beklemesin daha iyi, bir gün de sizin yatağınızda sikeceğim seni, hem amından hem götünden, o gavatın yattığı tarafa yatacam, sen de benimle yatıp uyuyacaksın! Amına koduğumun gavatı! Eee, yemeyenin malını yerler, hele ki böyle bir malı bırakırsan, salkımıyla yutarlar!”

“Hahahaha, laflara bak yaa! Helali hoş olsun mallarım sana aslanım! Hadi ben temizlenip kalkayım, soluklandım, biraz kendime geldim. Şimdi eve gider, öldüm yorgunluktan der, döner kıçımı yatarım, mis gibi uyku çekerim!”

Temizlenip geldi, üzerini giydi. Telefon numarasını verdi. Odamdan çıktık. Koridorda, dış kapıyı açmadan dudaklarımdan öpüp, “Merak etme bu daha birşey değil, daha başlamadık bile, benimle beraber çok şey yaşayacaksın!” dedi.

O anda aklıma geldi. “Yemeği fırında unuttuk!” deyince kahkahalara boğulduk. Nurcan bir kez daha dudaklarımı öperek, “Tepsiyi sonra alırım. En yakın zamanda benden haber bekle!” deyip gitti…